Sevgi Duvarı
Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanatsevicileri Derdim gülüm insan arasına çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi Kumkapı meyhanelerine dadandık Önümüzde altınbaş, altın zincir, fasulye pilakisi Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar Sabahları […]
Mare Nostrum
En uzun koşuysa elbet Türkiyede de Devrim, O, onun en güzel yüz metresini koştu En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak… En hızlısıydı hepimizin, En önce göğüsledi ipi… Acıyorsam sana anam avradım olsun, Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun! Can Yücel
Buluşmak Üzere
Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni Diyelim için çekti bir sabah vakti Erkenceden denize gireyim dedin Kulaç attıkça sen Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan Ege denizi bu efendi deniz Seslenmiyor Derken bi […]
Gençlik Böyledir İşte
İçimi titreten bir sestir her gün. Saat her çalışında tekrar eder: ‘Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın? Elin boş mu gireceksin geceye? Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün. Gençlik böyledir işte, gelir gider; Ve kırılır sonra kolun kanadın; Koşarsın pencereden pencereye.’ Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim o çeşme, Eserken yelken […]
Bir Umut
Yorgunsun,uzaklardan gelmişsin; Yitirmişsin neyin varsa birer birer. Bir sağlık,bir sevinç,bir umut… Onlar da neredeyse gitti gider. Dost bildiğin insanların yüzleri Aynalar gibi kapkara. Suyu mu çekilmiş bulutların? Dönmüşsün kuruyan ırmaklara. Taşlara düşen saat gibi, Ne artı, ne eksi. Bir sağlık, bir sevinç, bir umut Hikaye hepsi. Cahit Sıtkı Tarancı
Karasevda
Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlerde yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür döne dolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer […]
Gün Eksilmesin Penceremden
Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki: – Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! Cahit Sıtkı Tarancı
Memleket İsterim
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun. […]
Abbas
Haydi Abbas, vakit tamam;Akşam diyordun işte oldu akşam.Kur bakalım çilingir soframızı;Dinsin artık bu kalb ağrısı.Şu ağacın gölgesinde olsun;Tam kenarında havuzun.Aya haber sal çıksın bu gece;Görünsün şöyle gönlümce.Bas kırbacı sihirli seccadeye,Göster hükmettiğini mesafeyeVe zamana.Katıp tozu dumana,Var git,Böyle ferman etti Cahit,Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş’tan;Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan. Cahit Sıtkı Tarancı
Otuzbeş Yaş Şiiri
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.Dante gibi ortasındayız ömrün.Delikanlı çağımızdaki cevher,Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,Gözünün yaşına bakmadan gider.Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?Benim mi Allahım bu çizgili yüz?Ya gözler altındaki mor halkalar?Neden böyle düşman görünürsünüz,Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?Zamanla nasıl değişiyor insan!Hangi resmime baksam ben değilim.Nerde o günler, o şevk, o heyecan?Bu güler yüzlü adam ben […]
Sardunyaya Ağıt
İkindiyin saat beşte Başgardiyan Rıza başta Karalar bastı koğuşa İkindiyin saat beşte Seyre durduk tantanayı Tutuklayıp sardunyayı Attılar dipkapalıya İkindiyin saat beşte Yataklık etmiş zaar Suçu tevatür ve esrar Elbet bir kızıllığı var İkindiyin saat beşte Dirlik düzenlik kurtulur, Müdür koltuğa kurulur Çiçek demire vurulur İkindiyin saat beşte Canların gözü yaşta, Aklı idamlık yoldaşta, Yeşil […]
Yapraktı
Bir başka yolculuk dalından düşmek yere, Yaşadığından uzun; Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere. Ağacın yüksekliğince, Dalın yüksekliğince rüzgarda; Ve bir yeni ö’mü’r Vardığın çimen yeşilliğince. Can Yücel